Cihat Yaycı: Adalar Denizi Türkiye’nin dostluk yaklaşımı Yunanistan’da yanlış hesaplar yapılmasına ve Türkiye’den ödün beklenmesine yol açmaktadır. Türkiye’nin Yunanistan’ın hata ve kusurlarını ödüllendirmesi Türk kamuoyunun önünde arık pek kolay değildir.
Adalar Denizi’ndeki adalar sorunu ile ilgili çıkışlarıyla gündeme gelen müstafi Tümamiral Cihat Yaycı, Adalar Denizi’nde EGAYDAAK’lar sorununu gündeme taşıdı.
Cihat Yaycı, Memur- Sen’in Kamu’da Sosyal Politika dergisinde yayımladığı “Adalar Denizi’nde Egemenliği Antlaşmalarla Devredilmemiş Ada, Adacık ve Kayalıklar Sorunu” adlı makalesinde Adalar (Ege) Denizi’nde unutulan adacıklar konusuna değindi. Yunanistan’ı, Adalar (Ege) Denizi’ni Yunan gölüne çevirmekten alıkoyan en büyük engelin EGAYDAAK’ların varlığı olduğunu belirten Yaycı, 152 grup EGAYDAAK’ın durumu açıklığa kavuşmadan Adalar (Ege) Denizi’ndeki sorunun çözülemeyeceğini belirterek, bu konuda harekete geçilmesini istedi.
Türkiye ile Yunanistan arasında uzun yıllardır ihtilaflara neden olan Adalar (Ege) Denizi Adaları konusunda yaptığı değerlendirmelerle dikkat çeken müstafi Tümamiral Cihat Yaycı, makalesinde Ege Denizi’nde Coğrafi Formasyonlar (CF) yani EGAYDAAK sorununa değindi. Çoğunluğu Doğu Adalar (Ege) Denizi Adaları bölgesinde ve Anadolu sahillerine yakın 152 grup ada, adacık ve kayalıka işaret eden Yaycı, uluslararası hukuka göre adaların hiçbir devlete ait olmadığını ve Yunanistan’ın adalar üzerindeki eylemlerinde dahi bu durumumun değişmeyeceğini belirtti.
HUKUKA GÖRE ADALAR YUNANİSTAN’A AİT DEĞİL!
Müstafi Tümamiral Cihat Yaycı, Memur-Sen’in Kamu’da Sosyal Politika dergisinde yayımladığı makalesinde “Adalar (Ege) Denizi’ndeki Egemenliği Yunanistan’a Devredilmeyen Ada, Adacık ve Kayalıklar” (EGAYDAAK) sorununa değindi. Çoğunluğu Doğu Adalar (Ege) Denizi Adaları bölgesinde ve Anadolu sahillerine yakın 11 küçük ıssız adacığı Yunanistan’ın 1995 yılı Kasım ayında iskana açmaya kalkmasıyla sorunun gün yüzüne çıktığına işaret eden Yaycı, uluslararası hukuka göre adaların Yunanistan’a ait olmadığını belirtti.
“ ADALAR (EGE) DENİZİ’NDE İNİSİYATİFİN TÜRKİYE’YE GEÇMESİNİ DOĞURMUŞTUR”
“EGAYDAAK’lar konusunda ise Kardak kayalıkları krizi ve müteakip gelişmeler ve çalışmalar neticesinde fark edilen bu hakikat, Türkiye’nin önüne tarihi bir fırsat çıkarmış; Adalar (Ege) Denizi’nde inisiyatifin Türkiye’ye geçmesi sonucunu doğurmuştur. Kardak krizinden sonra yapılması gerekirken yapılmayan ve yapılmaması gerekirken yapılan işlem ve uygulamalar neticesinde bu inisiyatifin yeterince kullanılabildiği söylenemez” diyen Yaycı, Yunanistan’ın Adalar (Ege) Denizi’ni Yunan gölüne çevirmekten alıkoyan en büyük engelin de EGAYDAAK’ların varlığı olduğunu belirtti.
“ADALAR (EGE) DENİZİ’NİN EN TEMEL SORUNU EGAYDAAK’TIR”
Yaycı, Türkiye’nin EGAYDAAK’lar konusunda bir an önce harekete geçmesini vurgulayarak, şunları kaydetti:
“Dışişleri Bakanlığı’nın 1995-1998 yılları arasında yürüttüğü çalışmalarını tamamlanmasına rağmen EGAYDAAK’ların isimleri resmi olarak açıklanmayıp, harita üzerinde gösterilmemiştir. EGAYDAAK’ların isimlerinin açıklanması son derece gerekli bir gerçekliktir çünkü EGAYDAAK sorunu açıklığa kavuşmadan Ege Denizi’nde yetki alanlarının sınırlandırılmasına dair hiçbir husus konuşulamaz. Dolayısıyla Türkiye’nin Adalar (Ege) Denizi’ndeki en temel sorunu EGAYDAAK konusudur.”
“ADACIKLAR SORUNU ÇÖZÜLMEDEN ADALAR (EGE) DENİZİ’NDE HİÇ BİR KONU KONUŞULAMAZ”
Yaycı, makalede, “Adalar Denizi’nde temel sorun olarak nitelendirdiğimiz egemenlik ihtilafı deniz yetki alanlarının sınırlandırılmasında ana belirleyici unsur olmaktadır. Adalar Denizi’nde toprak egemenliğini, diğer bir ifadeyle “mevcut olan her bir ada, adacık ve kayalığın hangi devlete ait olduğunu” ort
aya koymadan, karasuları sorununu, kıta sahanlığı ve münhasır ekonomik bölgenin sınırlandırılmasına ilişkin sorunları çözmek teknik olarak imkânsızdır.” ifadelerini kullandı.
“25 YILDIR TAVİZ VERİLEREK KONU ELE ALINMIŞTIR”
Makalesinin sonuç bölümünde ise Yaycı, “Toprak egemenliği ve bu esasta belirlenecek deniz sınırları Adalar Denizi’nde hava sahası sorunları için de belirleyici olacaktır. Türkiye başlangıçtan itibaren, zaman zaman tavizler vererek, özellikle son yirmi beş yıldır, her alanda, Yunanistan’ın dostluğunu aramış ancak aradığını bulamamıştır. Türkiye’nin dostluk yaklaşımı Yunanistan’da yanlış hesaplar yapılmasına ve Türkiye’den ödün beklenmesine yol açmaktadır. Türkiye’nin Yunanistan’ın hata ve kusurlarını ödüllendirmesi Türk kamuoyunun önünde pek kolay değildir. Türkiye, Yunanistan’la dost olmaya karşı değildir, ancak artık dostluk girişimi Venizelos’un da daha önceden yaptığı gibi Yunanistan’dan gelmelidir.” değerlendirmesini yaptı.
Adalar Denizi Adalar Denizi Adalar Denizi